Çocukluğumuzda oynadığımız bizi en çok eğlendiren oyunlar, ne kadar zaman geçsede bunlar bizler için eskimeyecek
9999999999 IN 1 ATARİ KASEDİ
İçinde asla bol 9'lu bir oyun sayısı olmazdı. 4-5 tane oyunun aynısı
sayfalarca yinelenirdi listede. ancak, güzeldi yine de. Birçoğumuzun
Contra'yı, Street Fighter'i, mortal Kombat'ı tanıma vesilemizdi. Super
mario'yu da unutmamak lazım tabii ki.
KARA KUTU
Kasetli atariler çıkmadan önce kara kutular yaygındı. Bunlara kaset
takmaya gerek yoktu. Oyunlar zaten konsolun içindeydi. Ancak, birçoğu
dandikti oyunların. doğru düzgün oynanacak az şey vardı. Uçak oyunu
oynanırdı genelde. Gemiler vurulur, köprüler yıkılırdı o oyunda.
VAMPİR DİŞİ
Çocukluğumuzun korkunçlu oyuncaklarındandı. Pek de korkunç sayılmazdı
açıkçası. Plastik olduğundan hijyenik de değildi. Hele de ağızdan ağıza
dolaşması hijyeni sıfıra indiren bir etmendi. Tek satıldığı gibi sakız
kutularının içerisinden de çıkardı bu dişler.
TETRİS
Şu an bu nesil bu kadar zekiyse sebebi tetristir arkadaş. Blokları
yıkarken alınan o haz hiçbir şeye değişilmezdi. Ne nereye girecek, iyi
bir strateji belirlemek gerekiyordu. Nice çocuk yaşlandı bir türlü
gelmeyen uzun çubuğu beklerken. 96 yılından beri hala bekleyen arkadaşım
var.
TORNET (BİLYALI)
Alaturka, Türk işi kaykay. Hem üzerinde durması kaykay kadar zor da
değildi. Oturuyordun zaten. ayakta durmalık bir işi yoktu. Çeşit çeşit
bilyalı geliştirilmişti mahallelerde. Her mahallede farklı farklıydı.
Kimisi düz, sade kimisi direksiyonlu. Babası marangoz olan çocuklar
bildiğin araba şeklinde bile yaptırırlardı babalarına.
İSKELET ANAHTARLIK
Zamanın modası olan anahtarlık. Herkeste vardı. Bu anahtarlığa sahip
olmak kanun gibi bir şeydi. Olmayanı adamdan saymazlardı. Sofralara
buyur etmezlerdi. Kız bile vermezlerdi.
SOLO TEST
Bir zeka oyunu daha. Ama, bu tetrise göre manuel kalıyor. Bir de yanında
zekanı gösteren bir tablo vardı. Herkes bir tane boncuk bırakmaya
çalışıp dahi olmak isterdi. Bırakamayan kimseye çaktırmadan azaltırdı o
boncukları. Herkes dahi çıkardı memlekette.
EL SİNEMASI
Sinemanın durgunluk yaşadığı dönemlerde çoluğa çocuğa ilaç gibi gelirdi.
Dünyadan manzaralar olurdu bazılarında. Bazılarında da çizgi film
karakterleri. Ama, büyük çoğunluğu Hac'dan dedelerimiz tarafından
getirildiği için Hac görüntüleri olurdu şeritlerde.
ÇATAPAT
Düğünlerin, kına gecelerinin, bayramların eğlencesi. Adı gibi çatır
çatır ses çıkarırdı. Torpil ve füzenin baş ekürisiydi. Normalde
çocuklara satılması yasak olsa da hiçbir bakkal dinlemezdi bunu.
BALIK TUTMA OYUNU
Bunların tek havuzluları olduğu gibi 3-4 havuzluları da vardı. Ne kadar
havuz varsa fiyatı da o kadar fazlaydı. Gayet eğlenceli bir oyundu. Bir
nesle olta atmayı öğretti. Oltaların ucundaki mıknatıs balıkların açılıp
kapanan ağızlarındaki metale denk geldi mi balık senin demekti.
TROLLER
Günümüzde kullanılan anlamıyla troll değillerdi tabii bunlar. Hiçbir
zararları yoktu. aksine, satıcıları tarafından saçları okşandığı vakit
uğur getirdikleri söylenirdi. Safsataydı tabii bu. Ancak, sevimli
yaratıklardı. Tek sorunları ortalıkta paso anadan üryan gezmeleriydi.
TOPAÇ
Rengarenk olurlardı. Beyblade'in atası sayılır bu topaçlar. Her babayiğidin harcı değildi bunu dakikalarca çevirebilmek.
MANTAR TABANCASI
Tehlikeli oyuncaklardan biri olsa da zamanında anne babalar pek bir şey
demezdi çocuklarının bunlarla oynamasına. Bunlardan sonra kapsüllü
tabancalar çıktı. Çoluk çocuk kapsülde tek mermi bırakıp Rus ruleti
oynamaya başlamıştı.
TASO
Pokemon tasosu değil ama. Çook çok önce çıkmış tasolar bunlar. Yine cips
paketlerinden çıkarlardı. Ancak, bunların üzerinde Looney Toons
karakterleri vardı. Normal, süper ve mega taso diye ayrılırlardı.
SU FIŞKIRTAN YÜZÜK
Eşek şakalarının vazgeçilmeziydi.Çok kavga çıkardı bu yüzük yüzünden.
Nihayetinde, herkes ıslanmaktan eğlenecek, keyif alacak diye bir şey
yok.
STRES YAYI
Adı stres yayı olsa da pek de stres giderdiği yoktu. Aksine, birbirine
dolaşıp çözmeye uğraşınca strese sebep olurdu. Ancak, rengarenk, güzel
bir oyuncaktı.
ÇIN ÇIN TEKERLEK
Bir neslin önüne bakmadan yürümeme alışkanlığının sebebi oyuncak. Eğer
elinde bu varsa yolda durmadan buna bakardın. bir de zili vardı.
Tekerlek hareket ettikçe çalıp dururdu. O zil bozulduğu zaman ise
hüsrana uğrardı çoluk çocuk.
0 yorum:
Yorum Gönder